VEHBİ KORKUTATA -KONUK YAZAR


ASKERİ ÜSTE YAKALANAN CASUS HAİN BUNUN NERESİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ?

ATALARIMIZIN NE ZORLUKLA ALDIĞI YAVRU VATANI NEYİMİZE YETMEZ?


Güney Kıbrıs'lı bir Rum, KKTC topraklarında, askeri üstlerin foto ve videolarını alarak casusluk faaliyetleri yaparken suçüstü yakalanıyor. 

Sorgusu normal sürede bitirilemiyor ve ek 5 günlük gözaltı süresi daha alınıyor.

Gazetenin birinde olaydan şöyle bahsediliyor: Güneyde ve kuzeyde aktif barışçı kimliğiyle bilinen Andeas Soutzi, ‘walki talki’ olarak bilinen telsiz kullandığı için ‘casusluk’ şüphesiyle kuzeyde tutuklandı.

Adamın elinde yüksek çözünürlükte video ve görüntü alma cihazı, ses kayıt cihazı, harita vs var ve kullanılmış durumda. KKTC'de yayın yapan bu gazeteye göre orta mektep bebelerinin oyuncak diye kullandığı cihaz var diye tutuklanmış. 

Bu gazetenin Grek alfabesinde değil Latin alfabesinde bastığından, Rumca değil Türkçe yazdığından dem vurmayacağım. Yunan, ABD'den bu kadar gaz alıp bizimle ciddi ciddi savaş yapmaya hazırlandığından konuşmaya filan da gerek yok. Adam Rum. Bizim tarafa geçiyor ve askeri üslerimizden foto ve video görüntüsü alıyor. İsterse ortalık süt liman olsun. İsterse bizden it gibi korkuyor olsunlar ya da olmasınlar.  Rum işte; ne işi var bizim askeri üs civarında. 

Açıkçası bu hain gazete manşetine şaşırmadım. Son seçim, rumların açıkça desteklediği adaya karşı zar zor alınmadı mı. Kıbrıs'taki yerleşik, kendini oranının tek söz sahibi zanneden halk neredeyse 1974 harekatını yok sayıp Avrupa Birliği vatandaşlığı hevesine hükümranlıklarını rumlara koşa koşa kendi elleriyle vereceklerdi. Hele Annan Planı faciasını geçiştirirken bizi sadece Allah korudu. 

Yaa vatanınız neyinize yetmez gardaş. 1 avuç adamsınız. Avrupalıya kölelik yapmaya gidip vatanı bırakmak hevesi niye.

Eğer 1974 harekatından sonra kazanılmış toprakları ana vatana ilhak edememişsek bunun sebebi uluslararası konjonktürdür. Yoksa 1571 den itibaren bu adadaki nüfusun derdi de ihtiyacı da problemi de güvenliği de bu topraklardan giderilir. Hükümdarlık hakkı da bu topraklardaki kadim devlete aittir. Uluslararası hukuk hangi masalları anlatırsa anlatsın.

Yok basın özgürlüğü, yok fikir özgürlüğü, yok erkeklere aletini kestirip içeri doğru oyuk açtırma özgürlüğü, yok ne biliyim ne özgürlüğü.. Pek yakında, emperyalistlerin, insanları kandırıp halkları gütme faaliyetlerini kolaylaştırmak için özgürlükler diye iteledikleri; ahlaka töreye zıt safsataların tamamen unutulup gittiğini göreceğiz. Çünkü artık diğer ülkelerin insanları, onların içinde yuvalandıkları, cahil bırakıp köleleleştirdikleri, uyuştuturucuya, alkole müptela ettikleri batılı ülke halklarından çok daha entelektüel. Böyle özgür basın maskesi altında yerli işbirlikçisi medya kuruluşlarının ne idüğü de kabak gibi ortaya çıkacak.

Sevgi ve Saygılarımla 
Araştırmacı Gazeteci Yazar 
Vehbi Korkutata