VEHBİ KORKUTATA -KONUK YAZAR


AYŞE TATİLE ÇIKSIN ...

20 Temmuz 1974..


Demiri kesecek emir geldi koca devletin başbakanından. Küllerinin içinde söndürüldü sanılan, zamanında dünyanın dört bir tarafını yakmış kor alevlendi...

Avrupa ve Asya'yı birleştiren bu coğrafyanın çocuğu büyük cihadı sevmez. Onun eline vereceksin silahı, önüne koyacaksın Ermeniyi, Rumu, İngilizi.. Derslerden bunalmış orta mektep bebesinin tatile gitmesinden bin katı sevinçle gider küçük cihada... Bayram namazına gider gibi gider...

20 Temmuz 1974.. Eruh'ta güneş doğmaya başladı. "Silahlı ve külahlı" insanlar Askerlik şubesinin etrafını sarmaya başladı. Şube başkanı Asteğmen N.E. evden çıkıp şubeye vardığında, oldukça korktu. Çekinerek kalabalığın arasına girdi ve "Kürtçe" ne istiyorsunuz dedi. Aldığı cevap karşısında hem sevindi ve hemde şaşırdı. "Bizde Kıbrıs'a gitmek istiyoruz"...

Yıl 1984, 15 Ağustos, saat 21.30, silahlı ve külahlı PKK'lılar, Eruh'a saldırarak Askerimizi ve sivil halkımızı Şehit ettiler.

10 YILDA NE OLDU!

Vatan için, şehit olmak isteyenler, vatanı koruyanları şehit ettiler. 

Abdullah Öcalan başkanlığında 1977 de Ankara Tuzluçayır'da,   toplanan 20 kişi ve 1978 Diyarbakır'ın Fis köyünde toplanan 120 kişi, PKK denilen, en çok Kürtlere zarar verecek lanet örgütün temelini attılar.

40 küsür senedir bulunduğu bölgelerin ekonomik, demografik yapısını alt üst eden, ancak kan ve göz yaşıyla var olabilen örgütün ilkleri 120 kişiye ne oldu, bakalım...

35 tanesi, Abdullah Öcalan talimatıyla infaz edildi. Resul Altınok, Hakkı Karer, Zeki Palabıyık, Celal Aydın, Alaattin Zorlu, Mediha Aslan ve diğerleri...

33 tanesi çatışmalarda öldüler!

35 tanesi hain ilan edilerek örgütten uzaklaştırıldı. Ali Güngör, İbrahim Aydın, Rıza Sarıkaya, Aysel Çürükkaya, Nizamettin Taş, Halil Ataç, Halil Çetiner...

General kod adlı Zinnar, Aponun ölüm emrini verdiği 5 tanesini, kendisi bizzat güvenlik güçlerine teslim etmiştir.

Dava bu... Her can bir kelledir. Ama dava, Amerika'nın planlaması ve yönlendirmesiyle İsrail'e bir uydu, Ermeni devleti kurmak olunca, davaya kurban olan can bu kadar kıymetsizleşir. İsmin her durumda kötü anılır, ömrünce seni taşıyan bedeninin akıbetini ancak Allah bilir...

Ataları ancak savaşa savaşa var olmuş bu coğrafyanın şehit evlatlarının eline silahı verip önüne Yunanı, İngilizi, coniyi koymazsan böyle ipe gelmez sapa gelmez fitnelerle uğraşır durursun. ''Fitne ortadan kalkıp din yalnız Allah'ın oluncaya kadar savaşın'' emrine muhatap millet, koministlik için vuruşur,  Allahsızlık kitapsızlık için vuruşur, lgbt yaygınlaşsın mı, yaygınlaşmasın mı, diye vuruşur, Amerika'dan aldığı silahlarla İsrail için vuruşur... Olmayacak bir sebep bulur yine vuruşur...

Onbinlerce masum sivil ve ana kuzusu mehmetçiğin kanına giren, yabancı güçlerin oyuncağı olan bir düşünce sahibinin, kendi devletine milletine karşı barışçı düşünceye sahip olan bir şahsa karşı tahammülsüzlüğünü buyurun siz takdir edin. 

Bu cümleden hareketle, son günlerde barış çağrılarını yapan şahısların, özellikle HDP'lilerin can tehlikesi mevcuttur ve çok dikkatli şekilde korunmaya ihtiyaçları vardır.

Son bir yılda Üniversite gençleri arasında ve halk arasında Apo karşıtlığı gittikçe artmaktadır. Örgüt tarafından organize edilen STK lar (Sivil Toplum Örgütleri) arasında bölünmeler gözlenmektedir. Evlatları dağa kaçırılan aileler, örgütün en fazla yerleşim birimlerinde etkin olduğu yerlerde, yüksek sesle örgütü lanetlemektedirler.

Vatan içinde barış dolu günlerin gelmesi dileyiğle!

Sevgi ve Saygılarımla 
Araştırmacı Gazeteci Yazar 
Vehbi Korkutata