VEHBİ KORKUTATA -KONUK YAZAR


SİZCE KRİZİN NEDENLERİ NELERDİR?

SİZCE KRİZİN NEDENLERİ NELERDİR?


Bence krizin tek nedeni denetimsizlikten ibarettir. Bire al, 50'ye sat, burada devlet yönetimi ve Ticaret Bakanlığı suskun kalırsa; krizin en büyük nedenlerindedir. Aslında, krizden en çok etkilenen dar gelirli fakir insanlar çok zarar görmektedir. Fakir fukaranın perişan olduklarını ve devlet bir an evvel bütün alışveriş merkezlerini denetlemeli ve fiyat artışlarına dur demeleridir. Kamu kaynakları yolsuzlukla ve israfla tüketiliyorsa o ülkede “ekonomik bir düzen”den söz edilemez, başkan tüketimi en ince ayrıntısına kadar bilgi edinmeli ve gereksiz tüketimleri denetlenmeli diye söylemekte yarar görmekteyim! 

Daha önceki yönetimlerde de gereksiz harcamalar yapılıdığını ülke vatandaşları pekala iyi biliyordu. Türkiye zaman zaman ekonomik krizler yaşıyordu, ama hiç bir kriz bu kadar uzun sürmezdi, çünkü böyle olmasını isteniyordu.
Hesap vermeyen ve hesap sorulmasından da hazzetmeyen bir iktidarın; ekonomi konusunda doğru bilgi vermesi beklenmiyordu. Nasıl olsa açıklanan her rakam gerçek dışı olduğunu vurgulanıyordu. 

Durum bu kadar net iken hükümete akıl vermeye çalışan kimi vatan evladı “ben olsam" diye söze başlıyor. Çok ilginç olanı ise; bir başkası, “bu millette akıl olsa" diye söze giriyor. Zor olan bunları anlamak değil mi?

Her sorunun bir başlangıç noktası elbette vardır. Yaşadığımız sorunlarında başlangıç noktası “yeni tip yolsuzluklar” olmamalıdır.
Her düzenin bir mekaniği vardır elbette.
Türkiye’de yirmi yıldır uygulanan ekonomik, sosyal ve siyasal düzenin de bir mekaniği vardır değil mi?
Ekonomi gittikçe tekelleşecek, siyasal yapı da acımasız bir duruma geleceğinden hiç kimse bundan kuşku duyamaz.
Bu modelde ters giden bir nokta var,
seçimler yapılmaya devam edecekse bu sistem kontrol dışı patlayacaktır. 
Çünkü ekonomi tekelleşirken, siyaset tek adama çevrilirken oy kullanan seçmenin %51’ini bir çatı altında toplamak mümkün olamayacaktır. 

Görüldüğü kadarıyla sistemde gözle görülür çelişkiler var. Sistemin böyle yürümemesi pek doğaldır.
Merhum Menderes’in Demokrat Parti’sinin demokrasiden anladığı çok yalındı. Bir fazla oy al, Türkiye’yi, belediyeleri istediğin gibi yönet, böyle yapılanma istenmekteydi.
Kanunların değil; oylamalarda bir fazla oyun üstünlüğü vardı ve olmalıydı.
Bu sistem zorluklarla en fazla on yıl yürütülebildi, sonrası malumunuz!

Sanki Türkiye bunları hiç yaşamamış, ve hiç ders almamış gibi, daha da kötüsü Meclis’lerin üstünlüğü bir kişinin kararına bağlandığı doğru, tabiki bir kişiye bağlanması söz konusu!
Hukukun üstünlüğü yerini bir adamın iradesi aldı, doğrusuda bu değil mi?

Uzun zamandır "diyardan diyara" geziyorum, yollar arabalardan geçilemiyor, bütün işletmeler kalabalıktan geçilmiyor, cafeler ve lokantalar tıklım tıklım, bu nasıl bir kriz anlamakta zorlanıyorum. 
Dedim'ya krizin nedenleri nelerdir? Yönetimin iyi işlenmediğinin göstergesi mi? 

Yoksa vatandaşlarımızın tahamülsüz olmaları mı? Yoksa, hükümetin bir daha iktidarda kalmaması mı? Sizce hangisi doğrudur. Bence ülke insanı, iktidarı zayıf görüyor, yani iktidarı ülkemizin her tarafından yönetilmediğini ve "yeter, artık aramızda görmek istemiyoruz" gibi sözlerle karşımıza maalesef çıkmaktadır, çünkü göstergeler bunları gösteriyor, Allah aşkına bu nasıl bir kriz, bu nasıl bir aç kalma mücadelesi, birisi bana akıl versin, çok mu? yanılıyorum, anlamakta zorlanıyorum. 
"Mevlam neylerse güzel eyler, inşallah, Allah bu ülkemin başındaki başkana sağlık sıhhat versin,  yoksa...

Sevgi ve Saygılarımla 
Araştırmacı Gazeteci Yazar 
Vehbi Korkutata