Kıymetli okurlarım; Yaşantımızın her alanında uygulamamız gereken temel ahlakî ölçülerden biri adalet ilkesi olmalıdır.
Dinî, hukukî ve ahlakî bir kavram olan adalet; din, dil, kültür, coğrafya, makam, mevki, cinsiyet farkı gözetmeden, ayrımcılık yapmadan, herkese hakkını teslim etmektir.
Yüce Allah’a karşı kulluk vazifemizi yerine getireceğimiz Tevhid dini olan İslâm; aynı zamanda, başta insan olmak üzere tüm canlılara ve tabiata karşı sorumluluklarımızı ihmal edemeyeceğimiz bir ‘adalet’ dinidir.
Yüce Rabbimiz Âyeti Kerime'de adaletle ilgili şu emir ve tavsiyelerde bulunmştur: “Ey iman edenler! Kendinizin veya anne babanızın ve akrabanızın aleyhinde bile olsa adaleti ayakta tutun, Allah için şahitlik yapan kimseler olun. (Aleyhine şahitlik yaptığınız kişiler) ister zengin ister fakir olsunlar; Allah, onlara sizden daha yakındır. Öyleyse kendi arzularınıza uyup adaletten sakın ayrılmayın.
“Ey iman edenler! Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya yöneltmesin. Adaletli olun! Bu, Allah’a karşı sorumluluk bilincine daha uygundur. Allah’tan korkun! Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.” “Allah size, emanetleri mutlaka o işten anlayana vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder.
Adalet, sadece mahkemelerde gündeme getirilen hukukî bir hak arayışı değildir, olmamalıdır da.
Adalet, bir mesele hakkında hüküm verirken eş, dost, akraba, hemşehri olma gibi kişisel yakınlıkları ön planda tutmadan tarafsızca karar verme erdemidir.
Adalet, insanların birbirleriyle, devletlerin toplumlarıyla olan ilişkilerini oluşturan temel bir ilkedir.
Adalet, savaşların, çatışmaların, açlığın, kıtlığın, yoksulluk ve çaresizliğin yaşandığı coğrafyalar başta olmak üzere vicdan sahibi her insanın tek arzusudur.
Adalet ve hakkaniyetin gözetildiği yerde sosyal düzen, toplumsal huzur, ekonomik denge vardır.
Hiç bir zaman unutulmamalıdır ki; adalet terazisinin bozulduğu yerde insanın onuru da haysiyeti de ayaklar altındadır.
Adalet yoksa vicdan yoktur, insaf yoktur, ahlak yoktur, insanlık yoktur. Adaletin sesinin çıkmadığı dünyada masum çocukların feryadı, çaresiz kalmış babaların bedduası, yüreği yanmış anaların ahı yankılanır.
Hülâsa; her insanın adaletin hüküm sürdüğü bir Dünya ve coğrafya da yaşama hakkı olmalıdır.
Yüce Allah'ın rahmeti, bereketi ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşallah!
Sevgi ve muhabbetlerimle...