Kıymetli okurlarım: Her ne hikmetse millet olarak eylem yerine sürekli, bıkmadan, usanmadan her platformda söylem de ısrar ediyoruz.
Türkiye'nin deprem ülkesi olduğunu bildiğimiz halde gerekli aksiyonlar yeteri kadar alınmıyor.
Maalesef deprem olduktan sonra uzmanlar gerek tv kanallarında ve gerekse dijital platformlarda deprem ile ilgili daha önceki yıllarda deprem sonrası, hangi konular gündemi meşkul ettiyse 2025 depremlerinde de aynı konular ısıtılarak kamu oyu manuple edilmektedir.
Halk olarak artık reel politikalar, tedbirler ve aksiyonlar geliştirilmesi talep ediliyor.
Artık sanal ve malayani gündemlerden bıktık.
Söylem yerine eylem istiyoruz.
Her deprem sonrası bütün sorunlar masaya yatırılıyor, acil eylem plan ve programlarından bahsediliyor ve neyazık ki belirli bir süreçten sonra sanki deprem olmamış herhangi bir afet olmamış gibi deprem gerçeği unutulup her şey masada bırakılıyor.
Lütfen istirham ediyorum, önceki makalelerimde de defaatle vurgu yaptım, yazdım ve defalarca acil eylem plan ve programların nasıl yapılması gerektiği ile ilgili kanaatlerimi beyan ettim.
Yapılması gereken aksiyonlar bütün kamuoyu tarafından bilinmektedir.
Öncelikle Türkiye'nin tamamında, köyünden iline kadar ne kadar çürük yapı varsa tamamı ivedilikle yıkılmalı.
Yıkılan yapılar fay hattı üzerinde ise yeniden inşa edilmemeli! Enkazlar kaldırılıp yeşil alan ve toplanma merkezleri tertip edilmeli.
Yumuşak zeminlere imar izni verilmemeli!
Dere kenarlarına yapı izni verilmemeli
Yatay yapıya geçiş sağlanmalı
5 kattan fazla yapı iznine kesinlikle müsaade edilmemeli!
Kurak lokasyonlara, sağlam zeminlere ve dağın eteklerine yapı inşa edilmeli, geri kalan arazi ve arsalar tarım arazisi, bağ, bahçe olarak değerlendirilmeli.
İvedilikle konteyner kentler kurulmalı, yönlendirici tabelalarla konteyner kente ulaşım güzergâhı tertiplenmelidir.
Bütün kamu ve özel kurumlarda çalışan personele periyodik olarak deprem eğitimi verilmeli ve yılda en az bir kez deprem tatbikatı yaptırılmalıdır.
Olası depremler her anda gerçekleşme olasılığı olduğu için, deprem gerçeği ile yaşamayı bilmemiz ve benimsememiz gerekir.
Lütfen konu ne olursa olsun darp, yaralanma, boşanmalar,
kavgalar, kargaşa, kaos, felâket vesaire olmadan kolluk kuvvetleri, güvenlik güçleri, sorumlu kurum ve kuruluşlar vukuat gerçekleşmeden harekete geçsin, gereğini yapsın.
Yeter artık, bıktık artık, usandık artık, cinnet moduna girdik, susun! susun! susun! konuşmayın!
TV' kanallarında, değişik platformlarda, meydanlarda aynı mevzuyla ilgili bir çok sorumlu bir araya gelip tek, tek, sırasıyla konuşup mağdur insanları rahatsız etmesin, çözüm üretsin, çözüm, vatandaşın yarasına merhem olsun, derman olsun lütfen!
Yapamayacağınız, gerçekleştiremeyeceğiniz hizmetleri halkla paylaşmayın, eveleyip, gevelemeyin, boş teneke misali ses çıkarıp, zırvalamayın!
Realist olun! Çalışın, üretin, geliştirin, hizmet edin!
Sizler her konuda ihya oldunuz, vatandaşında insanca yaşama hakkı var.
Birazda vatandaş aş, iş sahibi olsun, mutlu ve huzurlu bir birey ve aile olsun, insan olduğunun bilincine varsın, varoluşunun gereğini yapsın.
Sürekli nasıl geçinirim, nasıl okuturum, nasıl evlendiririm, nasıl ev sahibi olurum vesaire yerine, vatanına ve milletine faydalı bir birey ve aile olsun.
Makalemde namusuyla, şerefiyle vatan ve millet sevdasıyla yaşayan siyasetçi, bürokrat, stk temsilcisi, işveren, idareci ve iş insanlarını tenzih ederim.
Sevgi ve muhabbetlerimle...