MEHMET KORKUTATA -KONUK YAZAR


Genç nesil hangi ruhu yaşıyor!

Yeni nesil gençlik; çalışmadan, üretmeden, emek harcamadan bütün hizmetlerin ayağına gelmesini arzu etmektedir.


Hayata dair bir algoritmaları yok!

Birde oryastasyon problemleri var!

Dolayısıyla bu etkisiz, tepkisiz, aciz gençliğin iyi bir şekilde konsolide edilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Sorumsuz gençlik bir çok konuda bağımlı hale gelmiştir.

Normal şartlarda bir birey, yapabileceği bütün aksiyonları, kendi hür  iradesiyle belirlemeli.

Nitekim; hür iradesini kullanamayan aciz insan ne yapıyor?

Tembellik ediyor, bütün geleceğini burçlara teslim ediyor.

Burç adeta aciz ve tembel bireylerin yaşam koçu oluyor.

Bu bireylerin bütün yaşam standardını burçlar dizayn ediyor ve belirliyor.

Burçların yönlendirmesiyle hayatlarını şekillendiriyorlar.

Bütün ihtiyaçlarını dijital platformlardan ve sosyal mecralardan temin eden az sosyal bireyler, gün geçtikçe sayıları artmakta, büyük bir camia haline gelmiş bulunmaktalar.

Sanal pazarda arzu ettikleri her türlü ortam mevcut.

Gıda maddesinden silahına, giyiminden mobilyasına kadar, aklınıza gelebilecek her türlü hizmet sunulmuş.

Sanal alem geleceğimizin teminatı gençlerimizi adeta narkozlamış, esir almış istediği gibi yönlendirmektedir.

Bunun somut kanıtı nedir?

16 yaşındaki bir gencin sanal platformun yönlendirmesiyle iki polisimizi şehit etme hadisesidir.

Sosyal mecra da şiddet içerikli görseller, bilgisayar oyunlarında normalleştirilen ölüm ve cinayet sahneleri,
+ 18 içeriklere  kolayca erişimi genç bireyleri her bakımdan olumsuz etkilemektedir.

Nitekim; bu tür trajediler, şiddeti, kural tanımazlığı ve umursamazlığı genç zihinlerde meşrulaştırıyor.

Genç bir bireyin silaha rahatlıkla ulaşabilmesi, insanları katlediyor olabilmesi, toplumsal çöküşün en bariz göstergesidir.

Maalesef genç neslin ruhunu kaybettiğini, toplumsal bir çok değerden uzaklaştığını, yalnızlaştırıldıklarını, acı bir tabloyla gözlemlemekteyiz.

Bütün sosyal mataryaller; bilinçsizce şiddeti, öfkeyi, ahlaksızlığı ve bencilliği körüklemektedir.

Toplum olarak çocuklarımızın akademik kariyerlerini ön planda tutmayıp, vicdani, ahlaki ve vatanseverlik duygularını açığa çıkarmamız gerekiyor.

Devletin, toplumun ve ailelerin sorumluluklarını yerine getirmemesi, gençlerin savunmasız ve aciz bir duruma düşmesine  sebebiyet vermektedir.

Bu trajedilerin yaşanmaması için, genç neslimizi her türlü olumsuzluklardan korumak, onları toplumsal kültür ve değerlerle donatmak, manevi haz almaları için dini eğitimin verilmesi ön görülmelidir.

Devleti temsil eden bütün mekanizmalardan ricam; cezalar caydırıcı ve uygulanabilir nitelikte olmasıdır!

Ailelerde; çocuğun kariyerini, mobilyaları, arabaları, katları, yatları, kısacası lüks hayat yaşama hayallerini bir kenara bırakıp, geleceğimizin teminatı gençlerimizi öncelikle nasıl faideli iyi bir insan, sonrasında ahlaklı, dürüst, adil, insanlığa, canlıya ve çevreye karşı duyarlı vatansever bir gençlik yetiştirmek öncelikleri olmalıdır.

Yüce Allah’ın rahmeti bereketi ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşallah!
Sevgi ve muhabbetlerimle...