Sistem veli'leri sömürmek için âdeta sivri sinekten yağ çıkarıyor.
Ülke ekonomisinin tam anlamıyla düze çıkmadığı, ekonomi de onca gayret ve çabaya rağmen sıkıntılar yaşandığını, düzelmesi için de bir çok politikaların uygulanmakta olduğunu ekonomistler ifade ediyor!
Gelinen noktada asıl meseleye vurgu yapalım;
velilerin aşırı tepkisi üzerine, onların duyulmayan sesi, hissedilmeyen duygularına tercüman olmak istedim!
Vatandaş ekonomik darboğazda boğulurken, bir çok konuda geçim mücadelesi verirken, efendim neymiş; anaokulunda mezuniyet töreni, 4.sınıf' ta mezuniyet töreni, 8. sınıf ve 12. sınıf mezuniyet töreni!
Allah aşkına bu ne kepazelik?
Sizler velilerin aklıyla dalga mı geçiyorsunuz!
Hiçmi akletmezsiniz!
Hiçmi vicdanınız yok!
Devlet okuluna giden öğrenci orta gelirli aile çocuğudur!
Dolayısıyla sizler mezuniyet törenlerini tertiplerken bir çok velinin bir çok konuda zorlandığını, zorlanacağını ön görmeniz icap eder.
Neden çocuklarımızın mahçup olması için, alınması ve giyilmesi gereken kıyafetleri dikta ediyorsunuz!
Bu tutum ve davranış şekli, öğrenciler arasında sınıf ayrımcılığına da sebebiyet verebilir!
Örneğin; benim ekonomik bütçem iyidir, benim çocuk marka giyinir, bir diğerleri o an için belki de elbiseye veya herhangi bir materyale verecek parası olmayabilir!
Zira; öyle veli var ki, mevcut süreçte, öğrenciye beyaz gömlek giyeceksin dediğinizde, velinin beyaz gömlek alacak parası bile yoktur!
Hiç bir şekilde ve hiç kimse onurlu velilerimizi mahçup ve rencide edemez!
Milli eğitim bakanı medya ve basın aracılığıyla kamu oyuna: Devlet okuluna giden hiç bir öğrencimizden herhangi bir konuda bağış ve ödenek talep edilemez diye bilgilendirme yapıyor.
Nitekim; Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir devlet, ilgili bakanın da bu şekilde bilgilendirme zorunluluğu vardır.
Vatandaşın menfaatlerini korumak ve gözetmek zorundadır!
Veli okula gittiğinde; görevlendirilmiş personel tarafından okul müdürünün odasına yönlendirilir, veli müdür odasına girer, efendim benimle görüşme talebiniz olmuş, onun için huzurunuzdayım der.
Müdür hemen söze başlar:
Efendim okulla ilgili bir çok ihtiyacımız var, dolayısıyla velilerden ihtiyaçları giderme adına okul aile birliği hesabına şu kadar nakit yatırmanız gerekiyor!
Kimi veliler hesaba tek seferde eft yaptıklarını, bazı velilerde belirlenen 8 aylık periyotta her ay hesaba taksit şeklinde yatırdıklarını beyan ettiler!
Öğrenci okula başladımı, maraton başlıyor!
Milli eğitim müdürlerinin atadığı resmi sınıf anneleri haricinde, görevlendirilen sınıf annelerinin ücretini velilerden her ay düzenli olarak hesaba yatırmaları konusunda bildirim yapılıyor!
Onun haricinde gezi için para, etkinlik için para, piknik için para, resmi kutlamalar için kıyafet parası, vesaire devam eden ödenekler!
Sorarım size ey eğitim camiası; hiçmi empati yeteneğiniz gelişmemiş!
Hangi ülkede yaşıyorsunuz!
Ülkeyle, vatandaşla ilgili hiçmi bir fikir edinmediniz?
Çetin yaşam koşullarıyla ilgili bir düşünceniz yokmu?
Nihayetinde ekonomik durumu iyi olan veliler, okulun çeşme, lavabo, aydınlatma vesaire sorunları varsa kendiliğinden bu sorunları giderme adına yardımcı olduğuna şahit oluyoruz.
Lütfen istirham ediyorum; vatandaşa dair beyan ve talimatlarınız net olsun!
Kamuoyuna karşı bilgilendirmeleriniz ve söylemleriniz, perde arkasında bürokrasiye farklı aktarılmasın, yansımasın!
Örneğin: Her hangi bir bakan kürsüden kamuoyuna sesleniyor, akabinde kürsüden indikten sonra müsteşarına; efendi bütçemizde sorun var itidalli hareket etmek zorundayız, her ne kadar kürsüden talimat verdiysek de siz vatandaşa yüklenin gereğini yapın direktifinde bulunmaz umarım!
Mezuniyet töreni; üniversite öğrencileri açısından sorun teşkil etmez, uzunca bir maratondan sonra analarının ak sütü gibi, törenin en âlasını hak ediyorlar.
İlk öğrenimden, üniversiteye kadar eğitim ve öğrenim gören bütün evlatlarımıza başarı ve muvaffakiyet dilerim.
Sevgi ve muhabbetlerimle...