Geçmiş asırlarda; acılar, sevinçler, duygular, düşünceler, inanç ve kurallar uygulamalar, sözlü gelenek ile sonraki nesillere aktarılırdı.
İnsanların bilgi kaynağı hafızalarıydı. İnsanoğlu sözü, kalıcı hale getirmek, gelecek nesillere doğru aktarmak için kitaplar yazdı.
Kitaplar yazılıp çoğaldıkça toplumlar gelişti. Kütüphaneler kuruldu, medeniyetler inşa edildi.
Geçmiş zamanlarda kitaplara ulaşmak ve onlara sahip olmak kolay değildi.
Bilgiye veya kitaba ulaşmak için günlerce yol gidilirdi.
Günümüzde ise bilgiye ve kitaplara ulaşmanın yolları hem kolaylaştı ve hem de çeşitlendi.
Yazılan kitaplar okunduğu zaman değer kazanır.
Okunmadıklarında ise asıl işlevlerini kaybederler, kitap okumak insanın gelişimi için önemli bir etkendir.
Okumak insana; sadece yeni bilgiler kazandırmaz, bilginin ötesinde ona farkındalık ve farklı bir bakış açısı kazandırır.
İnsan okudukça öğrenir, okudukça fark eder ve okudukça kendini günceller.
Kendini güncelleyince daha önce görmediğini görmeye, duymadığını duymaya ve hissetmediğini hissetmeye başlar.
Bu sayede ufku açılır; anlama ve konuşma yeteneği gelişir, insani ilişkileri güzelleşir ve yeni tecrübeler kazanır. Yaşama ve yaşatma sevinci artar. Dünya ve ahiret huzuruna kavuşur.
Dünyamızı ve ahiretimizi ihya edecek, bize ve insanlığa fayda sağlayacak bütün kitaplar okunmaya değer görülmelidir.
Gelin hep birlikte ailecek okumaya zaman ayıralım ve okumayı alışkanlık haline getirelim, gün içerisinde yorulmuş zihinlerimizi okuyarak dinlendirelim.
Sevgi ve muhabbetlerimle..