MEHMET KORKUTATA -KONUK YAZAR


RAHMET VE MAĞFİRET İKLİMİ OLAN   MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REGAİB GECESİNİN ÖNEMİ!

RAHMET VE MAĞFİRET İKLİMİ OLAN   MÜBAREK ÜÇ AYLAR VE REGAİB GECESİNİN ÖNEMİ!


   

Hayat  farkında olmadan su gibi akıp gidiyor. Dün, hatası ve sevabı ile geçmiştir. Gelecek günleri yaşayacağımıza dair garantimiz de yoktur. Şu halde yaşadığımız günün kıymetini bilip değerlendirmeliyiz. Bu ise Allah’a yapacağımız kullukla mümkündür. Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ey insanlar; sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız.”  Diğer bir Ayet-i Kerime’de ise “Ey İman Edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır" buyurulmaktadır.

Üç Aylar olarak bilinen maneviyatı, feyzi ve bereketi bol  olan aylara girmek üzereyiz. Mübarek Üç Aylar’ın ilki olan Recep ayı Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece de Regâib Kandili’ni idrak edeceğiz inşaAllah! Recep ayının ardından Şaban ayı ve nihayet Ramazan'iı şerif ayı ile tamamlanan bu rahmet ve mağfiret mevsimine bizleri ulaştıran Rabbimize sonsuz hamdü senâlar olsun.

İnsan'ı Kâmil olma yolunda kulluk görevimizi yerine getirirken, müstesna zamanların olduğunu elbette biliyoruz. On iki ay içinde üç aylar’ın, üç aylar içinde Ramazan Ayı’nın ve mübarek gecelerin ayrı bir önemi vardır. 

Bu aylar imandan gelen bir heyecanla ibadet hayatımızın daha canlı tutulduğu feyizli, bereketli bir mevsimidir. Nitekim Hz. Peygamber (S.A.V) bu aylarda daha çok ibadet eder ve “Allahım! Recep ve Şaban’ı hakkımızda mübarek kıl, bizi Ramazan’a kavuştur” diye dua ederdi. 

Bu aylar, duaların Allah’a arz edilmesi, pişmanlık gözyaşları ile günahların silinmesi, sevapların artırılması bakımından büyük bir fırsattır. 

Bu Mübarek günler vesilesi ile hesaba çekileceğimiz gün gelmeden önce, kendimizi hesaba çekmeli, ömrümüzü ve malımızı nerede tükettiğimizi gözden geçirmeliyiz. Nitekim Peygamber Efendimiz  (S.A.V), ibadet için eldeki fırsatların değerlendirilmesini istemiş ve şöyle buyurmuştur! “Yedi şey gelmeden önce ibadetleri yerine getirmede acele ediniz! İnsana her şeyi unutturan fakirlik ve taşkınlığa götüren zenginlik, sağlığı bozan hastalık, takati kesen yaşlılık, hayatı sona erdiren ölüm, beklenilen ve ne zaman çıkacağı fark edilmeyen büyük şer, çok ürpertici ve çok acı bir gün olan Kıyamet. 

Bu gece, yalvarış ve yakarışların Yüce Mevla’ya sunulduğu ve O’nun rahmetinden af istenildiği, umut, huzur ve müjde gecesidir. Allah'u Teâla’nın kullarına lütfunun çokluğu, kereminin bolluğu ve pek çok günahı affetmesi sebebiyle bu geceye “Regaib" adı verilmiştir.
Bütün ibadetlerin gayesi, insanı, “insan-ı kamil” yapmak, güzel ahlak sahibi kılmaktır. Bu nedenle idrak edeceğimiz üç aylar ve mübarek geceler öncelikle Rabbimize, ailemize ve tüm insanlığa karşı görev ve sorumluklarımızı hatırlatmalı, hatalarımızdan ve günahlarımızdan tevbe etmemize vesile olmalıdır. Nitekim Yüce Allah, engin rahmetine sığınıp, tevbe etmemizle ilgili olarak şöyle buyurmaktadır! “(Ey Muhammed) De ki; Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki, O çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”  

Tüm islâm âleminin Regaib Kandilini tebrik eder, sağlık ve esenliklik dilerim.
Allah'ın rahmeti ve mağfireti hakka tabi olanların üzerine olsun İnşaAllah!
Sevgi ve muhabbetlerimle.
Mehmet KORKUTATA