MEHMET KORKUTATA -KONUK YAZAR

Tarih: 13.05.2025 16:43

VAR OLANA KANAAT ETMEK

Facebook Twitter Linked-in

 

Cenab'ı Allah (C.C) kullarına sayısız nimetler bahşetmiştir.

Beden ve ruh sağlığımız, nefes alıp verebiliyor olmamız, ikram edilen rızıklar bu nimetlerden sadece bir kaçıdır.

Bu nimetlerin farkında olmak ve Allah'ın verdiklerine şükretmek bizleri huzura ve kurtuluşa erdirir.

Kul ancak Allah’ın verdiği nimetlere kanaat ettiği sürece hem dünya ve hem de ahiret mutluluğunu kazanır.

Âyeti Kerîme’de Yüce Allah (C.C):
“Yeryüzünde yürüyen her canlının rızkı yalnızca Allah’ın üzerinedir. Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı mekânı bilir. Bunların hepsi açık bir kitapta levhi mahfuzda dır.” diye buyurarak, her canlının rızkının Onun tarafından takdir edildiğini ifade eder.

İnsanın görevi helal yollardan rızkını aramak, gayret etmek ve Allah’ın takdirine razı olmaktır.

O' nun takdir ettiği nimetlere razı olmayan, sürekli daha fazlasını isteyen kimse dünya da asla tatmin olamayacaktır.

Her daim daha fazlasını elde etmek için hırslanır ancak gerçek huzuru hiçbir zaman elde edemez.

Kanaat eden kişi ise elinde olanla yetinir ve gerçek zenginliğin gönül tokluğu olduğunu bilir.

Zira Allah’ın takdirine razı olmak, insanın ruhunda derin bir huzur oluşturur.

Kanaat ise insanı sürekli daha fazlasını aramaktan kurtarır ve elindekinin değerini artırır.  

Kanaat etmek insanı hırstan ve doyumsuzluktan koruyan bir zırh gibidir. 
Dünya malına olan aşırı bağlılık insanı yorar, huzursuz eder ve hatta Yaradana karşı nankörlüğe sevk eder.

Kanaat; sadece mal ve mülk ile ilgili değildir, yaşantımızın her alanında Rabbimizin takdirine razı olmak ve teslimiyet göstermektir.

Kanaat sahibi bir insan Rabbine şükreder ve her daim mutluluk içinde olur.

Size Lokmân (a.s)'ın oğluna yaptığı nasihatı aktarayım: “Yavrucuğum! Gönlünü kederlerle ve üzüntülerle meşgul etme! 
Aç gözlülükten sakın. Takdire rıza göster. Allah tarafından sana verilene kanaat et ki hayatın güzelleşsin, gönlün sürurla dolsun ve hayattan zevk alasın.”

Lokmân (a.s)’ın oğluna verdiği bu nasihat insan hayatında huzurun ve mutluluğun anahtarını bizlere öğretmektedir.

Keder ve üzüntüyle dolu bir gönül, Allah’ın verdiği nimetlerin farkına varamaz.

Açgözlülük ise insanı hem dünyada ve hemde ahiret yurdunda mutsuzluğa düçar eder.

Oysa Rabbimizin takdirine razı olup kanaat etmek hem ruhumuzu ve hemde hayatımızı güzelleştirir.

Bu, aynı zamanda şükürle dolu bir hayat yaşamanın ve Allah’a tam bir teslimiyet göstermenin de bir belirtisidir.

Elimizde olanlara şükretmek üzerimizdeki nimetlerin artmasına da vesile olacaktır.

Nitekim “Şükrederseniz, elbette size nimetimi artırırım.” Âyeti Kerîme’de  Rabbimiz, şükrün nimetlerin artmasına vesile olduğunu açıkça müjdelemektedir.

Şükreden bir kul sahip olduğu nimetlerin farkına varır, bu nimetlerin asıl sahibinin Cenab'ı Allah olduğunu idrak eder ve O' na teslimiyetle yönelir.

Dolayısıyla Helâl, temiz ve faydalı olan nimetleri tüketelim ve kullanalım inşallah!

Sevgi ve muhabbetlerimle...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —