Pakistan.. Hesapsız dostluk hissinde olduğumuz kardeş ülke.. Ümmet vücudunun bir parçası.. Gitmesek de görmesek de bizim kardeşlerimizin yaşadığı bizim toprağımız, bizim vatanımız.. Devleti de bizim devletimiz.. İngiliz’in çizdiği sınırlarla uzak tutulmuş.. Onlar uzak tuttuklarını sansın, zamanı gelince eline alırsın silgiyi, haritadaki bu İngiliz çizgilerini silersin, biter gider.. Bu zor mu? Allah indinde zor olan hiçbir şey yoktur. Yeter ki liyakat sahibi olalım..
…
Pakistan başbakanı İmran Han’a verilen mektup ile başlayan süreç, mecliste hükümete gensoru verilmesi, bunun meclis başkan yardımcısının şahsi tasarrufuyla reddiyle devam etti. Yüksek mahkemenin devreye girmesiyle güven oylaması yapıldı ve İmran Han hükümeti düşürüldü. Allah hayırlara tebdil eylesin. Nice hayır görünen şeyler vardır, şerdir; nice şer gibi görünen şeyler vardır, hayırdır. Allah en doğrusunu bilir. Bundan sonra İmran Han’a yurtdışına çıkış yasağı getirildi ve Pakistan sistem işleyişi gereği başbakan adayları ortaya çıktı. Seçime bir yılı aşkın bir süre var. Muhtemelen bundan sonra yeni bir hükümet kurulacak, şu anda halkın gözünde çok büyümüş olan İmran Han hakkında soruşturmalar açılıp itibar suikastleri yapılacak ve seçime kadar itibarsızlaştırılmaya çalışılacaktır.
…
Bu tahminleri nasıl yapabiliyoruz? E klasik batı yöntemleri bunlar. 100 senedir etki bölgelerine aldıkları devletlere muamelesi budur. Aslında her konuda Amerika’nın ne yapacağı nasıl yapacağı üç aşağı beş yukarı kestirilebiliyor. Onlar hala gizli gizli iş bitirdiğini zannediyor. Ama insanlar uyandı, iletişim çok gelişti, gizli hiçbir şey de kalmadı. Faize dayalı ekonomik sistemi ülkelere dayat, devletleri borçlandır, insanları köleleştirecek tüketim ekonomisini yaygınlaştır, ülkelerde ahlaksızlığı, rüşveti yaygınlaştır, başta basın olmak üzere her kritik mekanizmada işbirlikçileri temin et, sonra Hacıvat-Karagöz hesabı ipleri oynat, milletleri yönet. Ama insanlığın gelişmesine paralel bu yöntemleri gelişmiyor Amerika’nın. Mesela şimdi Ukrayna’ya sürekli silah basıyorlar. Barıştan bahseden yok. Çünkü Amerika savaş istiyor. Ukrayna, Rusya’yı yenecek gibi olsa hem vallahi hem billahi Rusya’ya silah satar. Bunların ne dini var, ne imanı var, ne iyi ahlak fikri var ne de bağlı oldukları gerçek bir değer.. Onları dost edinenlere, kendilerinin onlar tarafından kullanılacak bir enayi olduklarını hatırlatalım. Biz hatırlatalım da böyle bir dostluğu tercih edenlerin gözlerine Allah öyle perde indirir ki söylediklerinizi 2x2=4 matematik keskinliğinde ispatlasanız yine aylamazlar..
…
Ukrayna, Amerika’nın varlık yokluk savaşıdır. Millliyetçilik hayali gören her millet gibi hem Ukrayna hem de Rusya bu savaşta çok acımasızca kullanılıyor. Aslında ikisinin de savaşı değil. Neyi paylaşamıyorlar ki savaşıyorlar. Rusya güya güvenlik endişelerini gidermek için savaşıyor ama hergün güç kaybediyor, savaş öncesi güvenlik moduna dünden razı. Ukrayna güya vatanı için savaşıyor, vatan kalmadı ortada. Başkasının silahıyla savaşacaksın, yurtdışından gelmiş her birinin patronu farklı lejyonerlerle savaşacaksın, erkeklerin ölecek, kadınların Avrupa genelevlerinin kalitesini arttıracak, sana silah verenlerin istediği şekilde süresi belirsiz, sonucu belirsiz savaşacaksın.. Ürettiğinin iki katını tüketen Amerika, tükettiğinin çok katını üreten Çin karşısında er geç yenileceğini ve kurduğu sistemin çökeceğini anladı. Tüm gücünü bu savaşa veriyor. Hatta Çin’i bu savaşa sokma gayreti içinde.
…
Küresel güçler, milliyetçilikte ifrata gitmiş milletleri pek severler. En uzun savaşları onlara yaptırırlar, en kaliteli katliamları onlara yaptırırlar, haber kanallarının reklam değerlerini arttıran en iyi görüntülerini onlar verir.. Ruanda’da, yüzyılın başında boyu uzun olanlara hutu, kısa olanlara tutsi kimliği verip en bal börek işlere hutulara yerleştirmişler, besleyip büyüttükleri yüzyıllık fitnenin sonunda aynı ırkın hutusunu tutsisini birbirine düşürüp 1 milyon insanı katlettirmişlerdir. Ukrayna milliyetçi, Rusya milliyetçi, milliyetçilik adına savaşıyorlar; ikisi de slav, ikisi de Hristiyan-Ortodoks. Savaşı onyıllardır projelendirenlerin, tvlerdeki katliam görüntülerine kalçalarını hoplata hoplata güldüğüne emin olun. Gülmüyorlarsa, katliam filminin aktörleri kadar ahmaktır demektir.
…
Maalesef 40 yıldır doğu ve güneydoğumuzu mahveden Kürt milliyetçiliği, Amerika için bulunmaz nimet. Tohumunu yüzyıl önce attığı, geçen zaman içinde besleyip büyüttüğü, amaçlarına uygun olarak kullanabileceği bir fitne. Şimdi, finansmanını Suriye’nin petrol bölgesine çökerek karşıladığı silahları veriyor boyuna. Ne kadar güçlü PKK, o kadar zayıf Türkiye mantığındalar. Devletçilik oynayıp memleketine İran’ı, Rusya’yı, Amerika’yı sokan Esed’in devletinin hakkı olan petrol paralarıyla tedarik edilen silahları Türkiye çöküp aldığında hep beraber Amerika’ya güleriz. İnşaallah PKK, o silahları kullanıp ahmak bir milliyetçilik sevdasıyla trajedi yaratmaz. Bir haftada, uçak bile kullanmadan Suriye devletinin toplam askeri günün üçte birini yok eden Türk savaş makinesi karşısında Amerikanın hayalini kurduğu büyük katliamların sebebi olmazlar.
…
Türk milliyetçiliğinin, dünyanın bütün diğer bölgelerindeki milliyetçiliklerinden çok farklı olduğunu şerh düşmemiz gerekiyor. Çünkü İslamiyet, Türklükle et ve tırnak gibi iç içe geçmiştir ve bugün şartlarında parmağın olmazsa olmaz iki unsurudur. 800 yılındaki Arap-Çin savaşından itibaren Emevilerin de Abbasilerin de askeriyesi Türklerden müteşekkildir. Çağrı beyle başlayan 1200 küsür senedir devlet Türktür. Türk devletinin zayıflamasıyla İslam zayıfladı, Türk devletinin güçlenmesiyle İslam güçleniyor. Moldova’daki Gagavuz Türklerini, kalıntılarına Ukrayna’da rastladığımız Yahudi Hazara Türklerini ve İsrail’in yüzde 80 ini oluşturan Aşkenazileri saymazsanız Türklerin tamamı Müslümandır, büyük kısmı sünnidir, islamiyetten uzaklaşmış olanları da Türklüklerini kaybetmiştir; Macaristan ve Bulgaristan’da olduğu gibi. Hindistan ve İran’da kurulan devletlerin tamamına yakınının Türk devleti olduğunu da belirtelim. Türkiye’nin İslamcı olduğunu ima etmiyorum. Yüzyıllara sari zaman diliminde oluşmuşTürk devlet gelenekleri, İslam ahlakının sirayetiyle şekillenmiştir. Türkiye komünist de olsa bu değişmez.
…
Amerika, baktı ki Türkiye’ye yapılan her ambargo ters tepiyor. Hem üretiyoruz, hem güçleniyoruz hem de onlara rakip oluyoruz. Ambargolarını kaldırdı. Bize güya F16 müjdesini verdi. Çok sevinmiş görünmeliyiz. Çünkü öyle zannediyorlar, uyandırmayalım. Bugünkü Ukrayna katliamının projecilerinden, Ukrayna’da 2013-16 yıllarında büyük elçilik yapmış Amerikanın Yunanistan büyükelçisi dün Atina’da açıklama yaptı ve dedi ki ambargoya uymayan her ülke bizim ortak düşmanımızdır. Bize F16 verme kararını verdiler ya, hani birbirini kıskanan iki çocuğundan birine bir şey aldığında diğerinin de gönlünü alırsın.. Güler misin kahkaha mı atarsın. Al uçağını git diyeceğimiz günler çok uzak değil inşallah..
…
Ukrayna savaşı sürüyor, batı savaşın yıllarca sürmesini planlıyor, açık açık. Pakistan’da hükümet düştü. Amerikalılar işlerin kendileri için her şeyin yolunda gittiğini düşünüyorlar. Biz işlerin onlar için iyi gitmediğini düşünüyoruz. Rus rublesi savaş öncesinden daha değerli, dünyanın yüzde 83 ü ambargoya destek olmuyor, olanların çoğu da tehdide, şantaja maruz. Birbuçuk milyar nüfuslu Hindistan Rusya’ya yakınlaşıyor. Dolar çatırdıyor. Almanlar silahlanıyor. Amerika’nın oyunlarını herkes tüm açıklığıyla görüyor. Bol bol dua etme zamanı..
Sevgi ve Saygılarımla
Araştırmacı Gazeteci Yazar
Vehbi Korkutata