Malezya’da silah sistemleri ile ilgili bir fuar var bu sıralar. 18 ülkenin savunma sanayi şirketlerinin katılımıyla gerçekleşiyor. Fuar stand alanlarının neredeyse yarısının Türk şirketleri tarafından kullanıldığı ifade ediliyor. Herhalde bir iki sene içinde en büyük ihracat sektörümüz savunma sanayi olacak ve belli ki bu birinciliğini de uzun yıllar kaptırmayacak.
Sürekli savunma sanayi şirketlerimizden yeni haberler alıyoruz. Dünyanın en iyi tüfekleri, kısa-orta menzilli füzeler, torpidolar, elektronik sistemler, zırhlı savaş araçları, helikopter, akıllı mühimmatlar, hem akıllı hem zeki olanları.. Bu işlere meraklıysanız ve Youtube’u açarsanız son birkaç senede üretime girmiş ya da girmek üzere olan silahları bıkana kadar seyredebilirsiniz. Zamanınız biter videolar bitmez.
Gönül ister ki dünyanın en kaliteli bilgisayarını üretelim, arabasını traktörünü yapalım, en iyi biber domates filan üretelim. Ama işte silahın olmayınca ürettiğini satacak bir vasatın olmuyor, paran olmuyor, itibarın olmuyor. İtilip kakılan bir ülke olup PKK ile, DEAŞ’la, CIA ile işbirlikçilerle, ıvırla kıvırla uğraşıp, enflasyonu develüasyonu yenmeye çalışıp kendi etrafında dönüp duruyorsun.
Bir ülke kendine karşı kullanılma ihtimali olan bir silahı asla satmaz. Tabi bu kadar basit değil. Eğer bir ülkeye bir silah satıyorsan, o silahın kullanılacağı veya kullanılmayacağı ülkeleri de sen belirliyorsun. Bu şu anlama gelir ki senin silah sattığın ülkeler, silahların parasını ödedikleri gibi senin istediğin ülkelere karşı tehdit oluşturabilirler veya savaşırlar ya da senin istediğin kadar savaşabilirler. Yani senin politikalarına uygun siyaset gütmek zorundadır.
Ukrayna’ya SİHA ve mühimmatını sattık. Yalvararak aldılar ve parasını ödediler. O SİHA’ları Ruslara karşı kullanıyorlar. Çünkü biz öyle istiyoruz. Ruslar ne kadar vurulursa bizim elimiz Suriye’de, Libya’da, Karabağ’da o kadar güçlenir. Ukrayna’nın savaş yapmasını istemiyorsak mühimmat ve yedek parçayı keseriz, biter gider. İlla ki pervanesi kırılacak ya da kullandığı mühimmat bitecek.. Kırım için zamanı gelince biz daha güçlü bir Rusya ile savaşırız mesela veya başka bir yerde.
Karabağ’da Azerbaycan’a silah satmasaydık, o savaş ya hiç başlamazdı ya da savaş hala devam edip gidiyor olurdu. Bitik ekonomiyle cebelleşen bir Azerbaycan, Ermenilerin eline kalmış bir Karabağ, Türk dünyasının kapısı kapanmış bir Türkiye..
Mısır’ın son yıllarda ne kadar bize husumet içinde olduğunu bilirsiniz. Bir baraj meselesinden dolayı Etiyopya ile aralarında problemi de vardı. Biz Etiyopya’ya silah sattık. O silahlarla hem parçalanma ile karşı karşıya bırakılan devletlerini kurtardılar hem de Mısır’a karşı dik duruyorlar. Mısır, husumetle davranmayı bırakıp Türkiye ile ilişkilerini düzeltmeye çalışıyor.
Libya’yı, bir Afganistan ya da Suriye olmaktan biz kurtardık. Rusya’nın, Amerika’nın, Avrupa’nın desteğindeki Hafter’i durdurduk ve devlet düzeninin bir şekilde devamını sağladık. Suriye’yi biliyorsunuz. 1 hafta içinde ordusunun üçte birini yok edince ateşkes yapmak zorunda kaldı. Güç göstermeseydik Türkmenleri ve Sünni Arapları göçe zorlayacak ve bölgeyi PKK’ya teslim edecekti.
Savaş uçağı üretiyoruz ve satıyoruz. Dünyanın en iyi uçağı ise seneye uçuş testlerine başlayacak. İnsansız savaş uçağı yapıyoruz. Bu sene sonunda test uçuşlarına başlayacak. Dünyanın en iyi kısa ve orta menzilli savunma sistemlerini üretiyoruz. Uzun menzillisi de yolda. Havada, karada, denizde, denizin altında insansız savaş araçları üretiyoruz. Hatta homojen ve heterojen sürü ihalar üretiyoruz. Bilmemizin mümkün olmadığı neler ürettik ve neler üretim aşamasında varın onu da siz tahmin edin.
Sattığımız ülkeler Avrupa ülkeleri Rusya Amerika filan değil. İstiyorlar ama alamıyorlar veya alamayacaklarını bildikleri için istemiyorlar. Sattıklarımız Orta Asya Türk devletleri, Pakistan, Malezya, Endonezya, Filipinler, Cezayir, Fas, Senegal, Somali, Etiyopya.. Farkı fark ediyorsunuz değil mi? Bunlar yüz yıldır ezilen sömürülen karıştırılan çoğunluğu Müslüman, tamamı mazlum ülkeler. Bunlardan para kazanmasak ne olur ki.
NATO’yu Amerika kurmuştur. Diğer 30 ülke ona yalvarır, Amerika ise kendi politikaları doğrultusunda dilediğine dilediği kadar silah satar. 80 lerde havan mermisinden başka bir şey üretemeyen Türkiye’nin, PKK’yı niçin bitiremediğini varın siz muhakeme edin.
Büyük devlet olmak, iyi bir idari sistem, adil bir hukuk sistemi, kaliteli bir medya, sağlam bir ekonomi, iyi bir ahlaki yaşantı, güçlü bir savunma sanayi ile mümkün olabilir. Demek ki daha yapılacak çok işimiz var.
Bu vesileyle; İslam dünyasının Ramazan_ı Şerifini tebrik eder, sağlık, sıhhat, barış ve esenlik dolu güzel günler geçirmelerini diliyorum!
Sevgi ve Saygılarımla
Araştırmacı Gazeteci Yazar
Vehbi Korkutata